Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Onları yaklaşmakta olan günle uyarıp-korkut. O (gün geldiği) zaman kahırla yutkunurlarken yürekler gırtlaklara dayanmıştır. (Artık) zalimler için ne yakın bir dost, ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi vardır. (40-Mü'min 18)
ve enzir-hum
: ve onları uyar
yevme el âzifeti
: yakın olan gün, yaklaşan gün
iz(i)
: o zaman, olduğu zaman
el kulûbu
: kalpler
ledâ
: yanında
el hanâciri
: hançereler (boğaz, gırtlak)
kâzımîne
: korkmuş olarak, korkuyla
mâ
: yoktur
li ez zâlimîne
: zalimlere, zalimler için
min
: den
hamîmin
: samimi dost, yakın dost
ve lâ
: ve yoktur
şefîin
: şefaatçi
yutâu
: tâbî olunur, hatırı geçer, sözü kabul edilir
Türkçe ve kelime mealiyle ilgili bir ikazınız
veya ayetlerle ilgili önemli bir sorunuz varsa ( sorunuza açıklık getirerek ) lütfen bize iletiniz.