Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken güçsüzler-zayıf olanlar kibirlenip-büyüklenenlere "Gerçekten biz size uymuş (sizi izleyip-itaat etmiş) kimselerdik. Şimdi siz ateşin bir kısmını (bile) bizden savıp-uzaklaştırabilir misiniz?" derler. (40-Mü'min 47)
ve iz
: ve olduğu zaman
yetehâccûne
: tartışırlar
fî en nâri
: ateşte
fe
: böylece, artık, o zaman
yekûlu
: derler, söylerler
ed duafâu
: zayıf olanlar
li ellezîne istekberû
: kibirlenenlere
innâ
: muhakkak ki biz
kunnâ
: biz olduk
lekum
: size
tebean
: tâbî
fe
: artık, şimdi
hel
: mı
entum
: siz
mugnûne
: uzaklaştıranlar, giderenler
an-nâ
: bizden
nasîben
: nasip, pay
min
: den
en nâri
: ateş
Türkçe ve kelime mealiyle ilgili bir ikazınız
veya ayetlerle ilgili önemli bir sorunuz varsa ( sorunuza açıklık getirerek ) lütfen bize iletiniz.