



| el habîsâtu | : habis kadınlar, kötü kadınlar |
| li el habîsîne | : habis erkekler, kötü erkekler için |
| ve el habîsûne | : ve habis erkekler, kötü erkekler |
| li el habîsâti | : habis kadınlar, kötü kadınlar için |
| ve et tayyibâtu | : ve temiz kadınlar |
| li et tayyibîne | : temiz erkekler için |
| ve et tayyibûne | : ve temiz erkekler |
| li et tayyibâti | : temiz kadınlar için |
| ulâike | : işte onlar |
| muberraûne | : berî olanlar, uzak olanlar |
| mimmâ | : şey(ler)den |
| yekûlûne | : diyorlar, söylüyorlar |
| lehum | : onlar için vardır |
| magfiretun | : mağfiret, günahların sevaba çevrilmesi |
| ve rızkun | : ve rızık |
| kerîmun | : kerim, bol, Allah'ın ikramları |

