



| ellezîne | : onlar |
| kâlû | : dediler |
| li ihvâni-him | : kardeşleri için |
| ve kaadû | : ve oturdular |
| lev atâû-nâ | : eğer bize itaat etselerdi |
| mâ kutilû | : öldürülmezlerdi |
| kul | : de, söyle |
| fe idreû | : o zaman, haydi savın |
| an enfusi-kum | : kendinizden |
| el mevte | : ölüm |
| in kuntum | : eğer siz .... iseniz |
| sâdıkîne | : sâdık kimseler |

