Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki "Eğer onu ben uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek hiçbir şeyi tutmaya-engellemeye sizin gücünüz yetmez. O, sizin (Kur'an hakkında) ne taşkınlıklar yapmakta olduğunuzu iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter. O Gafur'dur (çok bağışlayandır), Rahim'dir (rahmetiyle çok esirgeyendir)." (46-Ahkaf 8)
em
: mi, yoksa, veya
yekûlûne
: derler, diyorlar
ifterâ-hu
: onu uydurdu
kul
: de
in iftereytu-hu
: eğer onu uydursaydım
fe
: o zaman, o taktirde
lâ temlikûne
: siz tutamazsınız, mani olamazsınız
lî
: bana
min allahi
: Allah'tan
şey'en
: bir şey
huve
: o
a'lemu
: daha iyi bilir, en iyi bilir
bi mâ
: şeyi, şeyleri
tufîdûne
: taşkınlık yapıyorsunuz, lâfa dalıyorsunuz
fî-hi
: onun hakkında
kefâ
: kâfi, yeter
bi-hi
: ona
şehîden
: şahit olarak
beynî ve beyne-kum
: benimle sizin aranızda
ve huve
: ve o
el gafûr
: gafurdur
er rahîmu
: rahîmdir
Türkçe ve kelime mealiyle ilgili bir ikazınız
veya ayetlerle ilgili önemli bir sorunuz varsa ( sorunuza açıklık getirerek ) lütfen bize iletiniz.