Euzübillahimineşşeytaniracim
Bismillahirrahmanirrahim
Bildiğiniz üzere "Birlikte Değerlendirelim" üst başlığı altında, merhum ALAGAŞ hocamızın öncülüğünde önemli meseleler ele almış ve siz değerli kardeşlerimizin de katkılarıyla konuları ilmek ilmek işleyerek anlamaya/anlatmaya çalışmıştık. Hocamızın, vefatından kısa bir süre önce bir kardeşimize yazdığı cevaptaki şu satırlar, sitemizin bundan sonraki yayın hayatında ve özellikle "Birlikte Değerlendirelim" başlığı altında neler yapmamız ve hangi meselelere odaklanmamız gerektiği konusunda muhkem bir yol haritası oldu bizler için;
"... Mesela yazmayı sevmeyen bir abin olarak şu anki bilinç düzeyimle dünyaya yeni gelmiş olsaydım, dünyanın ve Müslümanların içinde olduğu bu durumu gördükten sonra geceli gündüzlü yazmaya başlar ve paylaşmam gereken gerçekleri hiç kimseye sormadan paylaşırdım. Lakin geldiğim bu noktada yazmak ve haykırmak istediklerimi zaten yazmış ve paylaşmış durumdayım. Yeni üç-dört kitap oluşturacak notlarım ve yazılarım olmasına rağmen yeni bir kitab çıkarmayı hiç düşünmüyorum. Çünkü benim açımdan yeni şeylerin yazılması değil, yazılanların anlaşılması dönemindeyiz."
Hocamızın henüz yayınlanmamış notlarının ve yazılarının paylaşılması mümkün olur mu? Eğer mümkün olursa ne zaman? Bunların hiçbirini bilmiyor, Rabbimizin takdirinin ne şekilde tecelli edeceğini bilemiyoruz. Ancak hocamızın yazdıklarını, layıkıyla anlaşılabilmeleri ümidiyle tekrar tekrar gündeme getirmek ve siz değerli kardeşlerimiz ile birlikte yeniden değerlendirmek istiyoruz. Müşkil bir meselenin özünü, en yalın ifadelerle paylaşmakta oldukça mahir olan Mehmed ALAGAŞ'ın ardından, böylesi bir çalışmanın faydalı olacağını umuyor, bir paragrafa aslında nelerin sığdırılabildiğini görelim/gösterelim istiyoruz...
Bu çalışma için en doğru başlangıcın, hocamızın "... son sözleriniz ne olurdu?" sorusuna verdiği oldukça kapsamlı cevap ile mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Zira bir çok dersi ve nasihati içinde barındıran, adeta vasiyet niteliğinde bir cevap olmuştu Mehmed ağabeyimizin "Son Sözlerimiz Ne Olurdu?" yazısı ....
Euzübillahimineşşeytaniracim
Bismillahirrahmanirrahim
Bildiğiniz üzere "Birlikte Değerlendirelim" üst başlığı altında, merhum ALAGAŞ hocamızın öncülüğünde önemli meseleler ele almış ve siz değerli kardeşlerimizin de katkılarıyla konuları ilmek ilmek işleyerek anlamaya/anlatmaya çalışmıştık. Hocamızın, vefatından kısa bir süre önce bir kardeşimize yazdığı cevaptaki şu satırlar, sitemizin bundan sonraki yayın hayatında ve özellikle "Birlikte Değerlendirelim" başlığı altında neler yapmamız ve hangi meselelere odaklanmamız gerektiği konusunda muhkem bir yol haritası oldu bizler için;
"... Mesela yazmayı sevmeyen bir abin olarak şu anki bilinç düzeyimle dünyaya yeni gelmiş olsaydım, dünyanın ve Müslümanların içinde olduğu bu durumu gördükten sonra geceli gündüzlü yazmaya başlar ve paylaşmam gereken gerçekleri hiç kimseye sormadan paylaşırdım. Lakin geldiğim bu noktada yazmak ve haykırmak istediklerimi zaten yazmış ve paylaşmış durumdayım. Yeni üç-dört kitap oluşturacak notlarım ve yazılarım olmasına rağmen yeni bir kitab çıkarmayı hiç düşünmüyorum. Çünkü benim açımdan yeni şeylerin yazılması değil, yazılanların anlaşılması dönemindeyiz."
Hocamızın henüz yayınlanmamış notlarının ve yazılarının paylaşılması mümkün olur mu? Eğer mümkün olursa ne zaman? Bunların hiçbirini bilmiyor, Rabbimizin takdirinin ne şekilde tecelli edeceğini bilemiyoruz. Ancak hocamızın yazdıklarını, layıkıyla anlaşılabilmeleri ümidiyle tekrar tekrar gündeme getirmek ve siz değerli kardeşlerimiz ile birlikte yeniden değerlendirmek istiyoruz. Müşkil bir meselenin özünü, en yalın ifadelerle paylaşmakta oldukça mahir olan Mehmed ALAGAŞ'ın ardından, böylesi bir çalışmanın faydalı olacağını umuyor, bir paragrafa aslında nelerin sığdırılabildiğini görelim/gösterelim istiyoruz...
Bu çalışma için en doğru başlangıcın, hocamızın "... son sözleriniz ne olurdu?" sorusuna verdiği oldukça kapsamlı cevap ile mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Zira bir çok dersi ve nasihati içinde barındıran, adeta vasiyet niteliğinde bir cevap olmuştu Mehmed ağabeyimizin "Son Sözlerimiz Ne Olurdu?" yazısı ....
"... Kur’an-ı Kerim’de zamanın algılanışıyla ilgili bütün ölçütler, ayette muhatap alınan yaratılmışlara göredir. Bütün yaratılmışlar aynı mutlak zamanın içinde yaşamalarına rağmen her yaratılmışın (yaşam hızına göre) zaman algısı farklıdır. Dolayısıyle zaman algılanış ölçütüyle ilgili bütün ayetleri, ayette muhatap alınan yaratılmışa göre değerlendirmemiz gerekir. .."
Yazının tamamı...