Eski Masaüstü Görünüm

Cennet Duası İle..


’’Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim

Halim ve Kerim olan Allah’tan başka ilah yoktur. Arş-ı Azam’ın Rabbi noksan sıfatlardan münezzehtir. Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah’ım, rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini celbedecek esbabı taleb ediyor, her çeşit günahtan koruman için yalvarıyor, her çeşit iyilikten zenginlik, her çeşit günahtan selamet diliyoruz.

Ya Rabbel alemin!
Affetmediğin hiçbir günahımızı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımızı bırakma! Her günahımızı bağışlamanı, her kederimizi gidermeni, rızana uyan her duamızı görmeni diliyoruz. Hangi amelden hoşnut isen onu bize lutfunla ver ve rahmetinle kolaylaştır ey Rahman ve Rahim olan, bizlere lutfuyla rahmet eden Rabbimiz.

Allah’ım!
Bizi kendimiz için, bizi birbirimiz için, bizi insanlar için bir fitne konusu kılma. Bizleri sapıtmayıp saptırmayan, hidayete ermiş, hidayet rehberleri olmamızı nasib et.

Ya Rabbi!
Anlayışımız kıt, amelimiz az, günahlarımız çok da olsa, ihtiyaçlarımızı Senin kapına indiriyoruz. Rahmetine muhtacız Ya Rahman, halimizi arzediyoruz...’’

1953 yılında dünyaya, 1985 yılında yayın hayatına "merhaba" diyen Mehmed Alagaş hocamız, 2013 yılına geldiğimizde ise bu dua ile başlayıp "Siteden Merhaba"  demiş ve karşılaştığı hakikatleri paylaşmaya devam etmişti. Bildiğiniz üzere 28 Şubat akşamı rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan hocamızı 12 Mart Cuma günü cennette buluşmak ümidiyle Gafur ve Rahim olan Rabbimize uğurladık.

Gerek sitemiz, gerekse sosyal medya üzerinden paylaşılan taziye mesajlarının bir yerde toplanabilmesi ve siz kardeşlerimizin duygularını aktarabilmesi için açtığımız bu başlık vesilesiyle hocamızın son dönemlerde gündeme getirdiği konuları da hatırlatmak istiyoruz.

2019’un Ramazan ayında "Son Sözlerimiz Ne Olurdu?" başlığı ile kardeşlerine ve tüm insanlığa vasiyet sadedinde nasihatlerde bulunan hocamız ’şeytani akla ve genel hedefleri’ne dikkat çekmiş, 2020 Ramazan’ında ise "Dünya Nereye Gidiyor?" başlığı ile söz konusu hedeflerine nasıl gitmek istediklerini ve Sünnetullah’ın işleyişini değerlendirmeye açmıştı. Sitede paylaştığı son başlık ise hakkında bir şeyler söylemenin zaruri hale geldiği "İstanbul Sözleşmesi"  olmuştu.

insandergisi.com ekibi olarak kendi adımıza varlığında hocamızın/ağabeyimizin kıymetini yeterince bilemediğimizi, onun cehdine ve hassasiyetine yetişip yükünü hafifletemediğimizi bilsek de merhamet dolu yüreğiyle bizlere hakkını helal ettiğini umuyoruz.

Kıymetli Alagaş hocamız..!
Nuru önünde ve sağında, cennete nur hızıyla koşup gidenlerden olasınız..
Belki bu dünyada hızınıza yetişemedik ama arkanızda bıraktığınız, Nur'dan nasibini almış eserleriniz, şimdiye kadar olduğu gibi yolumuzu aydınlatıp ufkumuzu açacak ve İnşaallah Rabbimizin lütfuyla hep birlikte en büyük kurtuluş ve mutluluğa erişenlerden olacağız.

Amin...

 

O gün mü’min erkeklerle mü’min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında (cennete ışık değil nur hızıyla) koşup-giderken görürsün. (Onlara) ’’Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar olarak altından ırmaklar akan cennetlerdir’’ (denilir). İşte en büyük ’kurtuluş ve mutluluk’ budur. O gün münafık erkeklerle münafık kadınlar, iman edenlere ’’(Ne olur biraz yavaşlayın) bizi bekleyin-bize bakın da sizin nurunuzdan bir parça (ışık) alıp-faydalanalım’’ derler. Onlara ’’Arkanıza dönün de (işlediğiniz amellerde) bir nur arayın’’ denilir. Derken aralarına (dışta kalanlar için umud) kapısı olan bir sur çekilir ki onun iç kısmında rahmet, dış kısmında da azab vardır. (57-Hadid 12-13)

 

12 Mart 2021
insandergisi.com



Yorum Yap


Yorumlar yeniden eskiye doğru sıralanmıştır.
Sıralamayı çevirmek için tıklayınız.

Bekir Ziya
18-09-2022 16:40
#5462
Bizlerden

Selamünaleyküm.. Siteden Alî İmran süresini okurken Mehmet Abi'yi hatırladım yine. Sebebi bende kalsın. Allah ğani ğani rahmet etsin Mehmet Abiye. Çok özlüyoruz Onu.


Abdurrahman Toraman
09-04-2021 13:33
#5084
Tüm belâmların şeytana hizmet ettiği bir dönemde, Dünya düzdür diye haykıran Mehmet hoca doğru bildiği şeyi en doğru biçimde kâğıda dökebilen ender nezih bir şahsiyetti...Rabbim yakınlarına sabır kendisine hayırla muamele eylesin..
Perihan Taşdemir Taylı
07-04-2021 06:33
#5083
Alagaş abimize sevgiyle...

...
İnsan değerlisini kaybedince dili lal olur, aklı dumura uğrarmış ya... İşte o hal yine zuhur etmişti üzerimde...
Ölüm denen hakikat görününce böyle birden bire insan yapamadıkları için hayıflanıyor... Neden daha fazla böylesi güzelliklerden, hayırlardan istifade edemediğine yanıyor...
...
Belli ki Mehmed abimiz gidişiyle de öğretmeye devam ediyor, tüm hayatını adayarak yaptığı gibi...
Ruhu şad, mekanı cennet olsun inşallah...
Biz kendisine şahidiz Allah da razı olsun inşallah...
İyi ki tanıştım ve anladım dediğim nadir insanlardan...
Üzerimizdeki emekleri için binlerce şükran...
...
Rahmetle ve minnetle...
Turgut Akçakaya
04-04-2021 11:20
#5079
Sıradışı Müslüman

Mehmed hocayla tanışalı henüz iki yıl olmuştu ki tabiri caizse tadına doyamadan aramızdan ayrıldı.RABBim rahmet ve mağfireti ile karşılasın.Benim için gerçekten sıradışı bir insandı.Kendisiyle yüzyüze tanışıp görüşmedim ama, okudukça ve farkı gördükçe gerçekten özel bir insan olduğunu hissettim.Benim en çok etkilendiğim eseri meal çalışması.Neredeyse başka meal okuyamaz oldum.Ayetlere verdiği zahiri manalar ve parantez içi açıklamalar gerçekten ufuk açıcı.Bir kelimenin sonuna gelen ekten bile çıkardığı derin manalar, onun bu konuda sıradışı bir yetenek olduğunu gösteriyor bence.Söz konusu Kur'an sa en ufak detayı bile gözetmeye çalıştığını çoğu kardeşim farketmiştir.Bu beni en çok etkileyen yönü olmuştur.Yayınevine vekalet eden kardeşlerimizden acizane beklentim, meal çalışmasını arapça metinle buluşturup tekrar basmaları ve her boydan çıkartmaları.Bu konuda yapabileceğimiz bişey varsada yine bu platformdan bizi bilgilendirmeleridir.Tekrardan RABBim rahmet buyursun.Mekanı cennet olsun.
Özgür Palta
25-03-2021 18:06
#5067
Biyografi hatırat sorulara cevaplar

Rabbim Mehmet alagaş hocamıza rahmet eylesin. Çok üzüldük. Kitaplarından çok şey öğrendim.
Geride kalan ailesinden ve yayınevinden isteğimiz hocamızın sitedeki makaleleri ve sorulara cevaplarını kitaplaştırması, biyografisi ve hatıratını yayınlamasıdır. selam ve muhabbetle...
Mustafa Tosun
24-03-2021 10:36
#5066




Mehmet Alagaş hocamız için hem dua niyetiyle hem de tanınmasına bir katkı olarak bu videoyu hazırladık..


Mustafa Kayhan
21-03-2021 14:10
#5063
Cennet Duasıyla

Selamun Aleyküm! Ne kadar da hızlı akıyor zaman. Mehmed Abimiz göçeli epey bir zaman geçti. Rabbimden rahmetine gark etmesini, cennetinde misafir etmesini talep ediyor, bunun için de dua ediyoruz. Kitapları ve bıraktığı manevi mirasa inşallah sahip çıkılacaktır. Bizler, kitapları yoluyla medresesinin öğrencileri olduk yıllar. Onları okuduğumuz, hayatımıza yerleştirdiğimiz zaman onun amel defteri hiç kapanmayacaktır. Öksüz kaldığımızı düşünüyorum. Rabbim bu bağlamda bir kapı aralayacaktır diye de ümidimizi koruyoruz. Yeniden başsağlığı diliyoruz yakınlarına ve sevenlerine, kitaplarını okuyanlara, okutanlara, Kuran bağlamlı düşüncesini yaşatanlara... Hamdolsun yüce Allah'a
Enes
17-03-2021 11:05
#5060
Son öğüt..!

Dünyalık sıkıntılarımda, bana "Enes Allah bu dünyadaki rızka kefil, imanımıza kefil değil" der her zaman olduğu gibi bir müslümanın asıl gündeminin dünyanın aldatmacalı, bitmek bilmeyen ve biz müslümanları da asıl gündemimizden engelleyip oyalayan dünyalıklar değil, tek gündemin Hak ve Hakikat olması gerektiğini anlatırdın. Ben şahidim sen hep Hakkı dikkate alıp, dünyadaki olayları Hakka göre anlamaya çalışırdın. Senin Rabbine varışın da, yalancı gündemlerden kurtulabilmem için bana son dersin son öğüdün oldu. Rabbim bizleri ders alan kullarından eylesin.

Seni çok özledik babam..
Sen bizleri, beni bu dünyada kayırdığın gibi Rabbim de seni yanında rahata ve selamete erdirsin inşallah..
Talha
17-03-2021 03:10
#5059
ŞAHİD OL YA RAB!

EN NİHAYETİNDE SENİNDE GÜNÜN GELDİ VE EN ARZULADIĞINA, RABBİNE KAVUŞTUN...

SANA YARATILIŞ VE İNSANLIK TARİHİNİ TÜM GERÇEKLİĞİYLE AKTARIP BEKLENEN MÜSLÜMANLARA SESLENMEYİ NASİBEDEN, SON SÖZLERİNİ, SON NEFESİNİ VERMEDEN YAZDIRAN ALLAHA HAMDOLSUN...

HAMDOLSUN Kİ,

O ÇOK SEVDİĞİN RABBİNİN YOLUNA ADANMIŞ BİR ÖMÜRLE, ANLADIĞIN HAKİKATLERİ, YAZILARINLA VE SÖZLERİNLE, HAYKIRDIN BU ZAMANIN İSRAİLOĞULLARINA...

SAMİRİLERİN CİRİT ATTIĞI, ÇEŞİT ÇEŞİT BUZAĞILARIN KUTSANDIĞI, HARUNLARIN SUSTURULDUĞU VE PASİFİZE EDİLDİĞİ BU AHİR ZAMANDA, DİLDAŞIN MUSA OLMAK İÇİN CEHDETTİĞİNE ŞAHİD KILDIN BİZİ...

SENİ KARALAMAK ADINA KİŞİSEL YANLARIN HAKKINDA KULAKTAN KULAĞA UYDURDUKLARI TÜRLÜ BAHANE, İFTİRA VE GIYBETLERLE SALDIRIP, HASET PUTU ÜRETEN VE ANLATTIĞIN HAKİKATLERE SIRTINI DÖNENLERE, ATAN İBRAHİM GİBİ BİR DURUŞ VE MERHAMETLE YAKLAŞTIĞINA ŞAHİD KILDIN BİZİ...

EŞCİNSELLİĞİN DORUKLARA ÇIKARILARAK NESİLLERİMİZİN SAPKINLIĞA SÜRÜKLENDİĞİ VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ GİBİ ADIMLARLA NELERİN AMAÇLANDIĞINI YALVARIRCASINA, LUT'İ BİR ÖFKE VE TİKSİNTİYLE HAYKIRIŞINA ŞAHİD KILDIN BİZİ...

NE YAPARLARSA YAPSINLAR, NEYLE TEHDİT EDERLERSE ETSİNLER, NASIL ENGEL OLURLARSA OLSUNLAR, HER TÜRLÜ GÜNAHIN, ÇİRKİNLİĞİN ZİRVE YAPTIĞI, ÇAĞIN HUBELİ HALİNE GETİRİLİP, HAKİKATİ ÖRTMEK İÇİN PUTLAŞTIRILAN BİLİMSELLİĞİ VE BU PUTA HANGİ YOLLARLA TAPTIRDIKLARINI, MUHAMMED'İ BİR TAVIRLA ANLATTIĞINA ŞAHİD KILDIN YA BİZİ...

İŞTE RABBİMİZ DE SENİ, ATALARIN İBRAHİM, LUT, MUSA, MUHAMMED VE BÜTÜN ELÇİLERİ (selam üzerlerine olsun) NEZARETİNDE, ''HAYDİ GEL DİĞER KARDEŞLERİNİN YANINA'' DİYEREK ELLERİNDEN TUTUP O GÜZEL ÖNCÜLERİN SOFRASINA OTURTSUN VE RIZIKLANDIRSIN... SENDEN ÖNCE GELİP GEÇEN MEVDUDİ, HASAN EL BENNA, SEYYİD KUTUB VE DİĞERLERİYLE BİRLİKTE...

BİZLERE DE MUSTAGİM OLAN YOLDA CEHDEDEREK, BEKLENEN MÜSLÜMANLARDAN OLMAYI VE MAĞFİRETİ HAKETMİŞLER OLARAK, O GÜN GELDİĞİNDE AYNI SOFRANIN ETRAFINDA SİZLERE KAVUŞMAYI NASİBETSİN RABBİMİZ...

HER KUL GİBİ HATALARININ HESABI GAFUR, RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'A AİTTİR... HESAP GÖRÜCÜ OLARAK O YETER! ŞAHSINA DUYDUĞUMUZ SEVGİ VE MUHABBET ALLAH'IN DAVASINA SADAKATİNDEN VE TESLİMİYETİNDEN DOLAYIYDI... BU SEVGİYİ ABARTARAK VE SAPTIRARAK SENİ DE YÜCELTİP PUTLAŞTIRMAKTAN VE BIRAKTIĞIN MİRASA SIRTINI DÖNENLERDEN OLMAKTAN RABBİMİZE SIĞINIYORUZ...

BİZLER SANA ŞAHİD OLDUK AMCAM-HOCAM...

SENDE ŞAHİDSİN YA RABBİ!.
Alper Kuter
16-03-2021 13:51
#5058
MEHMED ALAGAŞ'IN ARDINDAN...

Bu sabah aldım Mehmed Alagaş'ın (d.1953) vefat haberini... Aramızdan her giden buralarda kalıcı olmadığımızı hatırlatıyor her seferinde bize. Ölümle gelen duygusallık ağır sarıyor insanı.

Alagaş'ı çocukluk yıllarımdan, gençliğinden (1980'lerden) bu yana tanırım. Onu en son tam yirmibir yıl önce bir ortak dostumuzla birlikte evimde ağırladığımda görmüş, görüşmüştüm. O zaman da sağlık sorunları vardı.

Önceki hayatından samimiyetle arınmış bir insandı. Kendi hâline bir yazardı, doğru bildiklerini paylaşıyordu. Dini ile değil, elinin emeği ile geçiniyordu. Gençliğinde pazaryerlerinde süpürge satarak geçindiğini biliyorum. Asildi, naif bir insandı, egosu ile kitleleri kendine kitleyen sentetik ulemadan değildi. Böyle tanıdım onu; benim için önemli olan bunlar, ötesiyle ilgilenmiyorum.

Yıllar önce (1980'lerin sonları) dünyaya nizam vermeyi düşlediğimiz yaşlarda (20-21) benden önce kendisini kurtardığı hamakat ve garabet dolu bir girdaptan özgün yaklaşımlarıyla benim de yakın bir dostumun da kurtulmasına vesile olmuşluğu var. O dostum da onu hep hayırla anar. Yaşı, yaşadıkları, olgunluğu, tefekkür ve tecrübeleri ile bir rüçhan hakkı hak edecek kadar bizlere sebkati vardı. Görgü tanıklığımdır ki o bunu istismar da etmedi, kendinden geriye güzel kelimeler, unutamayacağımız bir yâd-ı cemîl bıraktı.

Rahmet olsun...

Mehmed abinin değerli eşi Gülsüm ablamıza taziye ve tesliyet sunar, sabırlar dilerim.

Ve yine dilerim ki ideolojik eğilimlerini taziyelerine bile serpmeden yapamayan İslâmcılar; "bir insan" aramızdan ayrıldığında, kendilerinin ya da vefat eden kişinin fikirlerini, çizgisini, dinî ve siyasî tercihlerini, varsa yanlışlarını, onunla hemfikir veya karşıt olduğu noktaları katmadan "insanca" temiz bir taziyede bulunmayı öğrenebilirler yahut tapınageldikleri kendi düşünceleri ile "bir insan cenazesine" uzanarak bir tür ölüye ilişmekten, çiğlik sergilemektense hiç taziyede bulunmamayı tercih edebilirler. Sanmıyorum, ummuyorum ama sadece diliyorum.

Düşünebiliyor musunuz bir insan ölmüş; değil "onunla düşüncelerimiz farklıydı" demeye, "onunla düşüncelerimiz aynıydı" demeye bile gerek var mı? Düşünce, kanaat ve tercihlerimiz bir insandan ve hürmetinden daha aziz olmamalı.

Alper Kuter
Tamer Sönmez
16-03-2021 03:37
#5056
RABBİSİNE KAVUŞTU ....

selamunaleyküm mehmed abi. seni hiç görmedik ama senin kitaplarınla büyüdüm diyebilirim. gerçekten umutlarımın tükendiği anda sona son kalayla tanıştım sonra bütün eserlerinle gelişmeye çalıştım. kuru kalabalıklardan çıktım kaliteli yanlızlığı tercih ettim. şüpheli kazançlarla baklava börek yiyenlere değil helal kazançla soğan ekmek yiyenlere gıpta ettim. son anında bile mesaj vermeyi unutmayan güzel abimiz Allah'ım sana merhamet etsin biz seni okumaya ve okutmaya devam edeceğiz. umarım ki Rabbimiz bizi seninle cennetinde buluşturur. varlığında kıymetini bilmeyen şu küçük kardeşine gönderdiğin kitapta cennet duasıyla demiştin gittiğin yerde de dua et olurmu.
Muzaffer Doğru
15-03-2021 23:36
#5055
Biz razıyız ve şahitlik ederiz ona

1980 lerin sonunda kitaplarıyla tanıştığım ve her kitabı defalarca ve dergileri ilk defa okuyormuşçasına heyecanla okuduğum yazısını üslubunu beynime nakşettiğim güzel insan. 1996 yılında tanışmak için Konya'dan İzmir'e gittim. Sanki kırk yıllık muhabbetimiz var gibi güzel bir sohbetimiz oldu. Yolda iken okuduğum taş isimli kitabı beraber değerlendirdik. Bugün hala yeni nesle yeni insanlara gözü kapalı kitaplarını hediye ettiğim her okuyanın sevdalısı kesildiği yiğit ve güzel bir müslümandı şehadet ederiz. O çok sevdiği ve yolunda gittiği Rabbime kavuştu.

Allah'ım bizler şahitlik ederiz ki her yazısı her cümlesiyle senin kelamını bizlere güzel üslubuyla anlatan bu kardeşimiz senin yolunda senin uğrunda hayatını sürdürdü ve sana kavuştu sen onu rahmetinle kuşat. Bu coğrafyanın yetim ümmeti seni unutmayacak eserlerinle daha bir çok insana gence yolu hak yolu göstereceksin. Seninle tanışmadan seni seven bir kitle hep olacak güzel insan güzel müslüman. Rabbim rahmet eyleye.
Zeynep Taş
15-03-2021 23:14
#5054
Selamün Aleyküm

Güzel insanlar güzel insanlara, kötü insanlar kötü insanlara layıktır. Değerli yazar Alagaş, seni geç tanıdım erken kaybettim. Biliyorum söylediklerim hissediliyor dua olarak arşa yükseliyor. Ben seni başka güzel bir insan olan Mehmet Can sayesinde tanımıştım. Kitapların elime geçtiği ilk gün heyecanlanmıştım, o gün zihin dünyamda bir şeylerin değişeceğini hissetmiştim.. Nitekim öyle oldu. Ondan sonraki günler kalbim hep farklı bilgilere açık ve heyecanlı atmaya başladı. Söyleyecek o kadar çok şeyim var ki buraya mümkün değil sığmaz. En az dostların kadar üzdü beni gidişin. Tanımadan sadece kitaplarından o naifliğini o merhametini o kadar aldım ki.. Sanki Zeynep sen de uğraşırsan İslam olabilirsin der gibi her satır..

İçimin en içinde böyle yazarlar herkes tarafından duyulmalı, bilinmeli diye geçirdim.. Ama ne yazıkki ben sıradan bir okur olarak kendimi sınırlandırmıştım. Eğer tanışmak için emek verseydim beni asla reddetmeyecek bir mümindi Alagaş...

Küçüklüğündeki mahsun hali, benim gibi konuşmayı tercih etmeyişi, okumayı yazmayı ve düşünmeyi sevmesi beni ona daha çok yaklaştırdı.. Özellikle tevhidi bu kadar tatlı ve nazik anlatan başka birini okumamıştım o güne kadar. Dedim ya söyleyeceklerim buraya asla sığmaz..

Gidişi, bana çok ağır geldi, zayıfım belki ondan.. Ölümü kucaklayacak olgunlukta olmadığım için olabilir.. Dolu dolu olan insanların çok yaşamasını ne kadar arzu etsem de Rabbimizin hükmüne amenna diyoruz..

Rabbim seni Firdevs cennetinde en sevdiklerinle buluştursun güzel, yiğit, naif insan ...

Sadıklarla ve salihlerle şu an rızıklanmanı diliyorum...

Senin gidişin kayıptır ümmet için, ancak kitapların ile senin gibi naif, kucaklayıcı, merhametli bir tevhid eri olmak için cehd ile gayret edeceğim...

Böyle bir üzüntü koydun yüreğime... Allah müminlerin kalbine sevgi koyar gerçeğini yaşattın.. Bu üzüntü için de Rabbime hamd ediyorum.. Dualarım her daim seninle değerli insan, güzel insan Alagaş...

Ben kıyıda köşede olan bir okurun ve kardeşin olarak Rabbime seni anlatacağım...
Bekir Ziya
15-03-2021 22:27
#5053
Selamun Aleyküm

Hocamla sahsen tanışmak için 2 kere İzmir'e gelmeme rağmen nasib olmadı. İkinci gelişimde Kitabevine uğrayıp Mus'ab Abi ile tanıştım. Biraz sohbet ettik ve kendisinden Hocamı anlatmasını rica ettim. Kitaplarından nasıl bir alim olduğunu biliyor ama ahlakını merak ediyordum. Soruyu sorduğum anda Mus'ab Abi'nin gözleri doldu ve boğazı düğümlendi. Dolayısıyla hiç bir şey söyleyemedi. Söylemesine de gerek kalmamıştı zaten. Bir insan bundan daha güzel nasıl anlatılabilirdi ki? Anladım ki Hocam ilmiyle amil mübarek bir insandı. Anladım ki Hocam Sadıklardandı. Bazen sorularıma kızdı, bazen de sorduklarına verdiğim cevaplara. Kesin olan şuydu ki, Hocam beni hiç görmediği halde önemsiyor ve ben de Hocamı hiç görmediğim halde Allah için çok seviyordum. Hocamın dostlarından isteğim, Onunla yasadıkları güzel hatıraları daha çok paylasmalarıdır. Kemal Bey'e paylaştıkları için tesekkür ediyor, Muammer Bey'e de Hocamın hatıratıyla ilgili yazacağı kitabı sabırsızlıkla beklediğimi iletiyorum.
Cengiz Cinkaya
15-03-2021 21:39
#5052
SelamünAleyküm

Değerli hocama yüce Allah tan rahmet dilerken sizlere aile ve tüm camiaya sabırlar diliyorum. Rabbim bizleri cennetinde kavuştursun.
Abdurahman Deniz Uğurlu
15-03-2021 21:38
#5051
İnna Lillah ve İnna ileyhi Raciun

Allah rahmet etsin
İnsan Dergisi camiasına başsağlığı diliyorum
Azmi Degirmenci
15-03-2021 21:35
#5050
Selamün Aleyküm

Sen görevini yerine getirdin.. Öğrencilerin de senin yolunda yürüyecek bu dünyayı düzeltecekler inşallah!.. Sen bu dünyada hep yaşayacaksın Sayın nadide güzel Mehmed Abimiz. Yolların en doğrusunda idin, sözlerin en doğrusuna tabiydin. Sen hep yaşayacaksın.. Görüşmek üzere.. Allah seni Resullere komşu etsin!.. Amin..
Muhammed Ekrem Çavuş
15-03-2021 21:26
#5049
Mehmed Alagaş

“Sessiz geldin, sessiz gittin” dediler!
Sessiz mi geldin bilmiyorum ama sessiz gitmediğin kesindi.
Ölüm hiç sessiz olur mu?
Bıraktığın kitapları ve yaptığın nasihatleri saymıyorum bile.
Hele “Mezar Notlarına” hiç değinmiyorum.

O kadar çok konuşuyorduk ki senin az ve öz konuşman bize sessiz gibi geldi!

Çok konuşmak istemediğini, hatta yazmak bile istemediğini hep söylerdin, söylemesen de hal ve hareketlerinden anlıyorduk.

Yazar olmak istemediğini de biliyoruz, isteseydin alasını olurdun, onu da biliyoruz.. ama yaşar olmayı tercih ettin, ne de güzel bir tercihtir bu!
Peki sen gerçekten de yazar olmadın mı!!!

Senin kitapların bir imtihandı yazar-yaşar ikileminde bocalayanlara, zira edebi metinler peşindeki edebiyat düşkünleri ve kendi kafalarındaki “yazar” tanımını arayan genç dimağlar, kendi hayatlarını okumak istemiyorlardı yazdıklarında.
Hep öteki olsundu okudukları..
Hatta öteki bile olmasın..
Sıralanmış süslü sözcükler büyülüyordu sığlıklarını, parlak vitrinlerin süs düşkünlerini büyülediği gibi..
Kimsenin umurunda değildi içerideki ürünler.
Kaliteli ürün arayan mı var?
Bir mevsimlik markalar değil miydi insanların aradıkları?
Daha uzun olursa sıkılıyoruz zira, değerler de eskiyordu, modası geçiyordu çoğuna göre, reklamları süsleyen alelade bütün tükettiklerimiz gibi, toplum mühendislerini zengin etmek de cabası!

Nedense seni tanıdıktan sonra kitaplarından çok sevdim seni, hep tersi olurdu oysa!
Senin hakkında duyduklarım, şükür ki kulağımı geçmedi.
Sen varken niye başkası tanıtsındı seni.

Ben seni öyle bir sevdim ki seni eleştirmeye bile cesaret ettim, sevgimin azalmasından korkmayarak. Meğer ne güzelmiş ben kalarak seni sevmek, kimseden, kendimden bile korkmayarak, bütün eserlerini önyargısız ve önkabulsüz okuyarak ve bu halimle beni ve belki de herkesi sevdiğini bilerek!

Seni anlamadığımı düşündüğümde ise
Sevginin anlamaktan da öte
Anlamaktan da masum olduğunu gördüm.
Sana, samimiyetine ve gayretine güveniyordum, gerisi teferruattı benim için.

Peki niye sevdim seni?
İşte Allah’ın ezelde tanıştırdığı ruhlara yüklediği sırdır bu!
Başka da bir neden aramadım.

“Kişi sevdiği ile beraberdir”
Hele bir de rahmetin gölgesi hepimizi kuşattığı bir sonsuzlukta, zamansızlıkta olursa, aramızdaki ince perdeden başka bir kaygım kalmaz.. ölüm!

Sen sevdiğine kavuştun
Sıra bizde
Bizi beklediğinden eminim…
Selam olsun sana
Rahmet olsun sana…
Maruf Can
15-03-2021 19:33
#5048
Selamunaleyküm

İlk defa onun yazıya dökmediği ve yorum bölümünde onun yanıtlarının bulunmayacağı bir başlık..

O hayattayken böyle bir yorum yapamamamın burukluğu var içimde. Yazdıklarını, gündeme getirdiklerini, yanıtlarını sessizce takip etsem de hiçbir zaman dahil olma cesaretini gösteremedim. Kendimce haklı nedenlerim vardı. Bilgim yetersizdi, anlayışım kıttı, yaşım buradaki herkesten küçüktü ve kendimi doğru ifade edememekten de çekiniyordum. Ve zannediyorum en sonuncu sebep, yani kendimi ifade edememekten çekinişim yaş farketmeksizin burada bulunan çoğu abilerim ve ablalarımın da anlayacağı, belki de onları da yazmaktan alıkoyan bir sebepti. Üstelik Mehmed Amcanın bize bu sebepten kırgın olduğunu bile bile.. Bu benim ve benim gibi olanların içinde ukde kalacaktır.

Ne diyelim.. Onun bedeni toprağa, ruhu alemlerin Rabbine kavuştu.
Allah onu cennetinde ağırlasın, içimizde kalan ukdeleri de ahirette yaşatsın.
Bizlere de Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak, hak yoldan sapmadan onun eserlerini ve emanetlerini koruyup yaşatacak gücü ve sabrı versin..
Rabbimizin rahmeti üzerine olsun...
Metin Karakaş
15-03-2021 18:32
#5047
Mehmed Alagaş : BİR GÜZEL MUVAHHİD

Sessiz geldi sessiz gitti denilmesi şahsın için belki geçerli olsa da yaşayıp yazdıkların için geçerli değildi güzel abim. Kur'an merkezli yazdıkların hem çok insanı etkiledi hem de sessiz çoğunluğun sesiydi fikirlerin.

Sen kendini değil yazdıklarını ön plana çıkarmaya çalışan, bizleri önemsememeniz yazdıklarımızı da önemsememenizi gerektirmez diyen biriydin. Senden öğrendiğimiz çok şey var ama burası yeri olmadığı için fazla uzatmıyorum.

İnsanlara, müslümanlara tavsiyem akedemik kariyeri olmamasına rağmen Kur'ani bilinci açık ve yazdıkları adeta birer başyapıt olan bu müslümanı, fikirlerini bizlerden çok kitaplarından tanımaya çalışmaları.

Çünkü o insanları kendine, hizbine değil Allah ve Resulünün davetine çağırıyor, yanınızda ben değil Allah var diyor, Kur'an kıssalarıyla bizlere binlerce yıllık bir özgeçmiş vermeyi amaçlıyordu.

Kimbilir belki bizler değil de yeni tanıyan müslümanlar onu ve fikirlerini, dikkat çektiklerini daha iyi anlar ve daha iyi ulaştırabilirler diğer insanlara..

İnşaAllah affolunlardan olup cennette buluşanlardan oluruz.
Köksal Şahin
15-03-2021 17:40
#5046
Mehmed Abim

Tam bir yıl oldu Mehmed Abi ile tanışalı.
Rabbimin bir lütfu olarak gördüğüm bu tanışma hayatımın dönüm noktası olmuş, beynimi kemiren tüm soru işaretlerinden kısa süre içerisinde kurtulmuştum Elhamdülillah...
Mütevazi olmaya gerek yok artık.
Okuduğum her satırı, bu güzel insanın son yüzyılların en büyük âlimi olduğunu anlatıyordu.
İnanmayan sadece Samiri hadisesini okusun, ne demek istediğimi anlayacaktır.
Yüce Rabbimizin eşsiz kelâmı olan Kuran'ı bu derinlikte idrak ve ifade eden bir başkası daha çıkar mı bilmiyorum...

Kendi elleriyle pazardan toplayıp gönderdiği ve ihtiyacı olan hastalara dağıtmamı istediği; kekik, karabaş, filiskin suları ve sarı kantaron yağı şimdi rafta öksüz..
İçimde kocaman bir boşluk.
Nasıl dolacak bilmiyorum.
Kendisiyle sağlığında yüz yüze tanışma imkânım olduğu halde zaman ayırıp yanına gidemedim.
Mezarına toprak atarken bile boynumu büken en büyük pişmanlığım budur.

Bir konuda yazmak için görüşlerine başvurmuş ve hayatımın derslerinden birini almıştım.
Mehmed Abi'min aklımdan hiç çıkmayacak o cevabından bir bölümü burada paylaşmak istiyorum :

"Ve Aleykümselam Köksal,

İnsanlarla bazı gerçekleri paylaşmak ve onlara bazı mesajlar iletmeyi istemek güzel. Ancak yaşadığımız dönem insanların okumak için zaman ayırdıkları bir dönem değil. İnsanlara iletmek istediğin bir şey varsa, treni hareket etmek üzere olan bir yolcuya üç-beş dakika içinde anlatabileceğin bir şey varsa anlatmaya çalışırsın. Kaldı ki anlatacağın şey hem çok kısa, hem çok öz olmalı ve yürekten çıkmalı. Bildiğin gibi gönülden çıkmayan gönüllere ulaşmıyor. Ayrıca gerçeklere karşı soğumuş kalpleri ısıtabilmek için kalem sahibinin yanması gerekir. Sen yanıyorsan, karşı tarafı biraz ısıtabilirsin.

Henüz "insanlara bir şeyler yazmalıyım, ama neyi nasıl yazayım" aşamasındaysan, henüz fırına girmemişsin demektir. Mesela yazmayı sevmeyen bir abin olarak şu anki bilinç düzeyimle dünyaya yeni gelmiş olsaydım, dünyanın ve Müslümanların içinde olduğu bu durumu gördükten sonra geceli gündüzlü yazmaya başlar ve paylaşmam gereken gerçekleri hiç kimseye sormadan paylaşırdım. Lakin geldiğim bu noktada yazmak ve haykırmak istediklerimi zaten yazmış ve paylaşmış durumdayım. Yeni üç-dört kitap oluşturacak notlarım ve yazılarım olmasına rağmen yeni bir kitab çıkarmayı hiç düşünmüyorum. Çünkü benim açımdan yeni şeylerin yazılması değil, yazılanların anlaşılması dönemindeyiz."

Selametle canım abim..
Rabbim sana rahmet eylesin, cennetine kabul buyursun.
Seninle buluşmak bu dünyada nasip olmadı, İnşallah cennette buluşmak ümidiyle..
Muammer Özkan Münih
15-03-2021 16:10
#5045
Bir dostun ardından....

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla...Canım kardeşim güzel dostum , elbette hüküm Rabbimizin elinde, Allahtan gelene razıyız , senin için değil ama bizler için çok hüzünlüyüm yokluğunu hissediyoruz ve hissetmeye devam edeceğiz, en büyük tesellimiz hatıralarımız ve ümmete bıraktığın eserler...Mehmet Alagaş'ın İzmir'deki hayat hikayesine İsmail Baykalmış'ın Güzelyalı pazarında beni tanıştırmasıyla dahil oldum. 40 küsur yıl geçti dostluğumuz kardeşliğimiz mücadelemiz devam edegeldi. Ruhen kalben 40 saniye bile kopukluk yaşamayan gönlüm O'nun vefatıyla yaralı bir ceylan gibi. Rabbim merhamet edip cennetine koysun, şu anda gözü yaşlı hüzün içindeki ailesine kızlarına evlatlarına sevenlerine sabrı Cemil versin ve O'nun yolunu davasını anlama feraseti basireti ve ihlasla yaşamayı nasip etsin.. İnşellah ileriki zamanda Rabbim nasip ederse uzunca bir kitab olarak siz seven kardeşlerimize Dostumu anlatacağım belki anlattıklarını daha iyi anlama ve sahiplenme konusunda katkı sağlar.. İnşellah. selam ve dualarımla Allah’a emanet olun..
Kemal Songür
15-03-2021 13:10
#5044
BİR GÜZEL MÜSLÜMAN/MEHMED ALAGAŞ

1986 yılında tanışmış idim, beni samimiyeti ile etkilemişti, kekeme olduğu için sözlerini özenle seçerek ifade ediyordu, muhataplarının nezdinde anlaşılır olmak ve doğruyu en kısa ve en anlamlı-anlaşılır cümlelerle yalın olarak aktarma çabası içindeydi, dilinden dökülen her kelimeye ve davet cümlesine önce kendisinin iman ettiğine ve sadakât gösterdiğine hem gözleri hem yüz ifadesi hem de hasbi olan hayatı şahidlik etmekteydi, müslimce akledişi ve kıvrak zekası bizlerin onu dinlerken dikkat kesilmemize sebep olmaktaydı, cemaatle namaza durduğumuzda imamımız olurdu ve konuşurken yaşadığı kekemeliği kıyamda kısa sureleri okurken yaşa(tıl)mazdı, Kur'an'ın metnini kıraat ederken dili çözülür ve mana-anlam dünyasıyla da zihnini çözmesi ve hikmetle (2/151)-(2/269)-(16/125)kavraması ve dahi hikmetlice davet edebilmesi için Rabbinin yardımına cehd ile talip olmaktaydı.

Tevhid ile karşılaşmak, tevhidi duyarlılığı hayatın merkezine almak, Kur'an ile hayatı anlamlı kılmak muhteşem nimettir ve bu nimetlere ulaşan her kul yerinde duramaz ve bu muhteşem nimetlere herkesin ulaşması için cehdü gayret ederek şükrünü ifa etmek ister., işte buradan hareketle Mehmed abim bu nimetlerin şükrünü Rahman'a sunabilmek için gece gündüz gayret edenlerden oldu.

Mehmet Alagaş ağabey ev ortamlarında yapılan derslere katılarak ve vaziyet ederek Müslümanlara çok hayırlı katkılar sunduğunu ve kendisinden çok istifade ettiğimizi, İnsan dergisindeki yazılarıyla ve yayımladığı kitaplarla bizlere ve ulaşabildiği herkese katkı sunduğunu, hak gerçeklerle karşılaşmamız noktasında bizlere yoldaş olduğunu, adeta Kur’an’la sıkı fıkı dostluk kurmamıza önayak olduğunu söylemeliyim. Türkiye geneline ulaşan kitaplarıyla bir çok insanın hidayetine vesile olduğunu ve müslümanım diyenlerin de tevhidi bilince ulaşmasına katkı sağladığını bilmekteyiz. Cezaevleri başta olmak üzere birçok ders halkalarına bilâ-bedel dergi ve kitaplar gönderdiğini de ilave etmeliyim.

Mehmet ağabeyin teşvikiyle (1987-88 yılları)o dönemin siyah beyaz Apple Macintosh bilgisayarını bugünün büyük parası sayılacak bir miktara satın almıştık. O bilgisayara Kur’an’ı ‘’tek parmak hızıyla’’ yüklemiştik ve Mehmet ağabeyin bilgisayarda oluşturduğu programlarla verimli çalışmalar yapmıştık. Rabbim kendisinden razı olsun. Seksenli yılların sonları ve doksanlı yılların başları diyebileceğim o yıllar çok bereketli, çok verimli geçmişti. Bu arada değerli Muammer Özkan ağabeyime de selam ederim., o dönemde Mehmed ağabeyimle birlikte koşuşturan abilerimizdendi.
O yıllarda Allah’ın dinini öğrenmeye dönük koşuşturmalarımız çok yoğundu, cömert ve fedakâr dostlarımızdan olan Ramazan Güzel ağabeyin iki katlı evi vardı. Alt katını sohbet-ders yapılması için Müslümanların hizmetine sunmuştu. Soyadı gibi güzel bir Müslüman olan Ramazan ağabey ve fedakâr eşiyle birlikte uzun yıllar (bazen haftada beş güne çıkan yoğunlukta olan dersler olmasına-yapmamıza rağmen) Müslümanlara hizmet ettiğini, hele acıkınca imdadımıza yetişen yengenin meşhur katmerini unutmak mümkün müdür. Rabbim ecirlerini versin inşallah.

Mehmed ağabeyimin (88-89 yılları olsa gerek) bana verdiği vazifeyi güzel hatıra boyutuyla paylaşayım; Kemal sana bir vazife vereceğim dedi., buyur abim dedim., Kur'an'da ismi geçen resullerle ilgili bütün ayetleri toplayacaksın ve anladığın-kavradığın şekilde ve mümkün olan kronolojik sıralamaya sokacaksın, her resul başlığında ayetleri sıralayacaksın., mesela; Hz. Musa kıssası henüz bebek iken sepetle suya bırakılması ile başlar ve firavun öncesi ve sonrası diye devam eder., bu örnek üzerinden bütün resulleri kendi isimleri başlığında ayetleri sıralama ile kaydedeceksin ve ben sonra bunları bilgisayar ortamında tekrar gözden geçirerek müslümanların -kıssaları kolaylıkla okuma noktasında- faydasına sunacağız inşaallah demişti. Tabi vazifeyi alan ben hemen işe koyulmuştum., resullerin kıssalarıyla ilgi ayetleri bilgisayardan kağıda döküyor ve kağıda döktüğüm ayetleri müstakil olarak kesiyor ve tek tek inceleyerek kendimce sıralama yapıyordum., o zaman cep telefonu bizde yoktu ve gece yarısı Mehmed abimi yerleşik telefonla arar ve abim şu ayeti nereye koyayım diye yardım isterdim., sonra da sıraladığım ayetleri resul başlığında bilgisayara tekrar kaydediyordum., bu iş iki ya da üç ay gibi bir zaman almıştı., bazen yerlere sıralama yapmak için serpiştirdiğim ayetlerin yazılı olduğu kesilmiş küçük parçaları odaya hızla girdiğimde uçuşuyor ve karışıyordu., merhume hanımıma aman bu odayı benim işim bitinceye kadar fazla elleme derdim, bazen başım ağrır ve hanımın tülbentini başımı sıkı tutmak için alnıma bağlardım. Elbette aldığım bu vazife her şeyden önce bana yaradı ve kıssalarla ilgili bir çok ayeti tefekkür etmemi sağladı ve yine elbette bu çalışmam çok yetersiz olduğum için kaba sabaydı, sonunda Mehmed ağabeyime vazifemin sonucunu sundum ve tabi ki benim bu yetersiz çalışmamı gözden geçirerek ve belki de (yüksek ihtimal) sil baştan toparlayarak güzel bir çalışma ile kıssalara dair bir eser yazdı. Bana da emeğimden dolayı teşekkür etti, sağolsun, varolsun...

Mehmed ağabeyimle şehirler arası yollara çıkar ve murat 131 arabamla müslümanları ziyarete giderdik, tabi ki şoförlüğü ben yapardım., bu seyehatlerden biri de İstanbul'da bir kardeşimizin eviydi., akşam yemeğinde kuru fasulye ve pilav ikram edildi., tabi kuruyu çok sevdiğim için biraz fazla kaçırmışım, direksiyon sallayan ben olduğum için biraz yorgun düşerek ilerleyen saatlerde sohpet edilen odanın bir köşesine çekilerek uzanayım dedim., kulağım sizdedir diye de ekledim., uzandığım yerde uyuya kalmışım., tabi kuru fasulyenin etkisiyle istenmeyen ''sesler'' sadır olmuş benden., yerinde ve anlamlı nükte yapmayı çok iyi bilen Mehmed abim ev sahibine dönerek; ''bakın bizleri ve özellikle Kemal'i kendi evindeymiş gibi'' konuk ettiğinizin ispatıdır demiş., bunu bana sonra anlattılar., biraz mahçubiyetle ve elbette biraz da gülerek dinlemiştim.. Mehmed ağabeyim nükteyi ve bunun üzerinden önermeler yapmayı da severdi., hani bazı insanlar bol kepçeden nükte yaparlar ve çoğu anlamsız ve basit olur ya., Mehmed abimin nükteleri bile kaliteydi ve hem güldürür hem de düşündürürürdü., yani sözlerini israf etmekten uzaktı...

Otuzbeş yıllık dostum Mehmed Alagaş ağabeyime tanıklığım....
Mehmed ağabey; Sünnetullah hakikatinden hareketle kendine, dergisine, oluşumuna-çevresine değil., Allah'a ve kitabına daveti önceleyen ve gayrısının hadsizlik olduğunu dile getiren., yerel-küresel küffarı, tağutları, müstekbirleri, zalimleri, şeytani odakları ve dostlarını kitabullah ile uyaran ve dahi tehdit eden bir duruşu öne çıkarırdı...

Vahyin gündemine (zira ilk saatten son saate/kıyamete kadar gündemi-günceli adalet ve merhamet üzre belirleyen, hayra yönelik belirleyecek olan O'dur) davet eder ve sanal gündemlere, faydasız tartışmalara prim vermezdi., hayata-insana-şahsiyete, aileye, ekonomiye, sosyal ve siyasal işleyişe vahyin müdahalesi gibi zamanlar üstü hakikatin makarrı olan dinülgayyım İslam'dan âlâ ertelenemez güncellik-gündemlik ol(a)mayacağına inananarak hareket ederdi...

Sıradışı cümle kurma hevesi olanlardan ve bununla ''popüler'' olma gibi bayağı yönelişlerden-söylemlerden nefret ederdi, her konuya parçacı yaklaşmadığı gibi., vahyin pasajlarını-ayetlerini dahi Kur'an'ın bütünlüğüne götürür ve her konuyu-olayı-sorunu Kur'an'ın bütünlüğüne arz ederdi...

İlkeleri önceler ve şahıslar ile fiillerini dikkate alarak fiillerinden dolayı failleri acele ile ötekileştirmez ve dahi faillerin müslimliğine bakarak yanlış-hatalı-merdud filleri de meşrulaştırmaktan özenle kaçınırdı., ayrıca; muhataplarını tanımadan önce tanımlama kolaycılığına düşmez., mesela; yüz üzerinden 90'a tekabül eden hayırlı davranış sahiplerini yüz üzerinden 10'a tekabül eden yanlış-hatalı davranışları ile değil., yüz üzerinden 90'a tekabül eden genel/baskın kimlikleriyle-kişilikleriyle ifade edilmesi gerektiğini hatırlatırdı..

İfrat ve tefrit olarak ifade edilebilecek yaklaşımlara, çıkarımlara, yönelişlere ve elbette zalimleri sevindirecek olan müslümanlar arasında hayata taşınan hikmetsiz söylemlere karşı çıkar., ''ümmeten vesetan'' ilahi uyarısını öne çıkarırdı...

Gelenekçi ya da modern-çağdaş her türlü şerikleştirmeye şiddetle karşı koyar., şirkin her türlüsünden uzaklaşılması gerektiğini, hayatın her alanında şirkten beraatin (9/3) ilan edilmesi ve müslimce yaşanılmasının ve ölünmesinin buna bağlı olduğunu titizlikle dile getirirdi..

Müslimce hareket etmenin yegâne ölçüsü olarak; şu geçici dünya yurdunda -kişisel, ailevi, ticaret, siyasal tasavvur ve yaşayış noktasında İslam'a göreliği hayatın merkezine almak ve müslimce ölebilmeyi biricik öncelik olarak görmek olarak özetlerdi...

Firavun, Nemrut, Haman, Karun, Bel'am, lat, menat, uzza vs tuğyanı-tağutiyeti ve putperestliği tarihte(de) yaşanmış olsa da., vasıfları ve kişilikleri yönüyle FİRAVUNİZMİN VE PUTPERESTLĞİN DEVAM ettiğini, kullandıkları araç-mekan-eşya farklılık arzetse de tıpkı ataları gibi onların zihinsel dölleri olduklarını dile getirir ve son saate kadar Tevhid ile şirkin, Adalet ile zulmün ve müntesiplerinin fasılasız birbirlerinin hasmı olacaklarını, (3/21)-(25/31) ilahi uyarılarını unutmamamız gerektiğini hatırlatırdı...

Ahiret bilinci ile dünyanın okunması-yaşanması gerektiğini., dünyanın ahiretin tarlası olduğunu., hayr ekenin hayr biçeceğini., şer ekenin şer-azap biçeceğini, keşkelerin ölmeden ve ölüm anı gelmeden işe yarayabileceğini ve keşkelerin fayda vermediği-vermeyeceği gün (89/24) gelmezden önce Vahyin gölgesinde hayat verene hayatlarımızın sunulması gerektiğini ifade ederdi..

Hepimizin üzerinde emeğin çoktur
Seni çok sevdik seviyoruz ve özlüyoruz kıymetli ağabeyim., Rahman senden razı olsun, Rabbimiz seni en güzeliyle mükafatlandırsın duasıyla...


Mustafa Kayhan
15-03-2021 12:18
#5043
Cennet Duasıyla

Selamun aleyküm, mehmed abi... Hep böyle hitap etmiştim ona paylaşımlarımda. Ve aleyküm selam kardeşim mustafa derdi. Biz kendisinden razı idik, birgün izmire gelip görüşmeyi hep umardık. görüşmek demek ki ahirette nasipmiş. Onun da bizden razı olmasını diliyorum. Hakkı gerçekten üzerimizde çoktur. Geriye ilk kez dergiyi çıkardığı yıllara gittim. Yazdıklarının ne kadar berrak ve net olduğunu gördüm. İlahiyat fakültesinde öğrenci idim. 90da derginin bütün sayılarını edindim. hepsini sırsıyla okudum. Allah razı olsun. Amel defterinin bıraktığı çalışmalar ve ilim sebebiyle ve yetiştirdiği müslüman hayırlı öğrenciler sebebiyle sevap olarak hiç kapanmayacağını biliyorum. Gözlerimiz yaşarıyor, dualarımız yükseliyor. Rabbimden onu rahmetine gark etmesini, nuruyla aydınlatmasını diliyorum. Keşke çalışmalarına kaldığı yerden devam ettirecekler var olsa ne iyi olur.
Furkan Yılmaz
15-03-2021 11:05
#5042
...

Kitaplarınızla daha 1 yıl önce tanışmıştım. Her kitabınız bir müslümanın ufkunu daha fazla açıyor. Böyle müthiş eserler kaleme alan bir insanın vefatı beni üzdü. Ama hepimizin en sonunda varacağı nokta da zaten orası.Allah rahmet eylesin, günahlarımızı affetsin ve bizi cennetine alsın inşallah...
Mehmed Can
15-03-2021 11:00
#5041
Seni çok özleyeceğiz..

Hikayeler bazen insanların yaşamlarına iyi katkılar sağlaması için, bazen de kötü yaşantısı olanlara nasihat verebilmek adına yazılır....

Sen İnsanlığın kurtuluşu için, her şart ve zamanda hayat hikâyeni Hâk'ka ve Hakikate davet ederek yazdın ve bizler de buna şahidlik ettik.

Seni çok özleyeceğiz.
Aĺlah seni cennetinde ağırlasın İnşaallah, CENNET'te buluşmak ümidi ve duâsı ile..
Cengiz Gündüz
15-03-2021 10:08
#5040
Taziye

Rahmetli hocamın onlarca kitabını zevk ve tutku ile okumuş biri olarak şahsen inanç dünyama ışık tutmuş derin izler bırakmıştır. Yasaklı zamanlarda ki tutumu duruşu ve yazdıkları ile cihat etmiş geri adım atmamistir. İnanıyorum ki benim gibi yüzlerce kişiye faidesi dokunmuş dünyada hayırla yad edilip dua alacağı nesil bırakmıştır. Geride kalan eserleri kendisini yaşatacak sadakai cariye olarak amel defterine ecir olarak yazılacaktır. Rabbimiz kendilerine rahmet eyleyip Firdevs cenneti ile şereflendirsin.
Rüveyda Çelik
15-03-2021 04:34
#5039
Muhterem insan;

Hayatimin dönüm noktasinda bir yapı taşı olan kitaplarınizla beni buluşturup varlık gayemi hatırlatmakta sizi vesile eyleyen Rabbime hamdolsun..Bu vechile; Rahman size Rahmet etsin sizi sehidlerle aynı sofradan riziklandirsin, Adn cennetleri nasibiniz olsun inşaallah... Biz sizden razıydık mevlamizda razı olsun akıbetiniz Hasen olsun, en güzel selam ile agirlanasiniz Mehmet agabeyimiz... Korku ve ümid arasında sizlere kavuşmayı bekleyen biz kardeslerinizinde akıbeti hayr olsun....Inna lillahi ve Inna ileyhi raciun.
Bekir Ziya
15-03-2021 03:15
#5038
Selamün Aleyküm

Gönül isterdi ki değerli sözleriniz bitmesin Hocam. Sizin vesilenizle Kur'an'a yeniden yöneldik ve O'nu nasıl anlamamız gerektiği konusunda doğru bir anlayış sahibi olduk inşaallah. Ömrünü Kur'an'a vakfetmiş bir muvahhid müslümanı tanıdığım ve sevdiğim için Rabb'ime ne kadar hamdetsem azdır. Sessiz sedasız yaşayıp, sessiz sedasız bir şekilde bu fani dünyadan göçtünüz ya, hem size gıpta ediyorum hem de Ümmeti Muhammed'in bu gafilliğine hayret ediyorum. Yeniden dirileceğimiz O Gün, biraraya gelme umuduyla... Rabb'imin rahmeti üzerine olsun Hocam.
Fatma Ceren
15-03-2021 03:13
#5037
Selâm Mehmed Abi,

Nasıl toprak güzel mi?
Nasıl oralar, hayal ettiğiniz gibi mi?

Bence toprak da, ölüm sevindi sizi görünce..

Rabbim dünyada ettiğiniz her duanızı kabul eylesin.
Şimdi ve hep mağfiret eylesin. Geride kalanlara sabırlar ihsan eylesin..

Cennet duasıyla..
Hakan Sarıhan
15-03-2021 02:46
#5036
Rabbim Rahmet Eylesin

Seni en çokta Mezar Notları ile tanımış ve sevmiştim. Her kitabınla biraz daha dirilmiş ve Tevhidi anlamıştım. Güzel dost yolun açık olsun. Rabbim sana Rahmet etsin. Seni özleyeceğimiz için Ahirete olan özlemimiz de artmış oldu. Cennette buluşma ümidiyle...
Harun Can
15-03-2021 02:34
#5035
CENNET DUASI İLE

Rahman olan Rabbimiz kulunu bizlerden çok daha iyi bilendir. Hakkında hayır olan için dua edip, hayrı ona kolay eylemesini istedik... Ve onun deyişi ile "HÜKÜM HAK AKİBET HAYIR" dedik.

Bizlerin üzerinde hakkımız var mıydı bilemem(var ise helal hoş olsun), ama üzerimizde çok hakkı ve emeği var. İnşallah biz tembel öğrencilerine hakkını helal etmiştir temennisindeyim. Bu temennimi yazarken içimden geçen ise, tavsiye ve öğretilerine kulak vermez, dikkate almaz, O'nun kadar olmasa da hakkı yaymak için cehd etmezsek "nasıl helal etsin ki Hakkını" diye düşünmeden geçemedim.

Ve bu düşüncem beni daha da haşyet içerisinde Rabbime yöneltti. Bir insan, bir kul, bir hoca olan Mehmed Alagaş hocamıza olan sevgimiz, bağımız ve muhabbetimiz bizlere anlayıp, aktardığı hakikatleri ve nimetleri onun emeği ve hakkı için üzerinde durulmalı derken, ona kulak verip bu hakikatleri cehd ile tebliğ etmeli derken. Peki ya bizi Yaratan ve yaşatan RAHMAN ve RAHİM olan Rabbimizin rızası. Verdiği nimetlerin şükrü ve hamd'ı.?

Nasıl durur, nasıl susarız. Bize mutluluk ve huzur veren ve inşallah cennete ulaştırmasını niyaz ettiğimiz imanımızı nasıl insanlara anlatmadan geçer gideriz...

Ne gerek anlatmaya? Dil mi, kalem mi? Yoksa ne dil ne kalem, iman dolu bir yürek mi?!

Hocamızın güzel duasına amin diyor ve ihtiyaçlarımı Rabbimizin kapısına indiriyorum. Bize hayrı kolay eyle Allah'ım.

Mehmed Alagaş hocama(amcama) Rabbimden rahmet diliyor ve inşallah cennette Hamd ve şükür dolu sohbetler nasip etmesi için biz kardeşlerine de dua ediyorum.




Güvenlik Kodu (*)
İşlemin sonucunu aşağıya yazınız : 17 çarpı 2 = ?


(*) Zorunlu

LÜTFEN DİKKAT:
IP numaranız kaydedilmektedir. Yorumlarınız sebebiyle ilgili kişi ve kurumların yasal işlemler başlatabileceğini unutmayınız. Aşağıdaki sebeplerle yorumlarınız onaylanmayacaktır.
  • Küfür, hakaret, tehdit, rencide edici ifadeler
  • İnançlara saldırı
  • Büyük harflerle yazılmış cümleler