



| ve ya'budûne | : ve kulluk ediyorlar, ibadet ediyorlar |
| min dûni allâhi | : Allah'tan başka (Allah ile beraber) |
| mâ lâ yedurru-hum | : onlara zarar vermeyen şey |
| ve lâ yenfeu-hum | : ve onlara yarar, fayda, menfaat vermiyor |
| ve yekûlûne | : ve derler |
| hâulâi | : bunlar |
| şufeâu-nâ | : bizim şefaatçilerimiz |
| inde allâhi | : Allah'ın katında, yanında |
| kul | : de |
| e tunebbiûne âllâhe | : Allah'a haber mi veriyorsunuz |
| bi mâ | : şey(ler)i |
| lâ ya'lemu | : bilmiyor |
| fî es semâvâti | : göklerde bulunan |
| ve lâ | : ve olmayan |
| fî el ardı | : yerde, yeryüzünde |
| subhâne-hu | : o sübhandır, o münezzehtir |
| ve teâlâ | : ve yücedir |
| ammâ (an mâ) | : şeylerden |
| yuşrikûne | : şirk koşuyorlar |

