



| ve yekûlûne | : ve derler |
| lev lâ | : olmaz mıydı |
| unzile | : indirildi |
| aleyhi | : ona |
| âyetun | : bir âyet (mucize, delil) |
| min rabbi-hi | : onun Rabbinden |
| fe kul | : o zaman de |
| innemâ el gaybu | : sadece, yalnız gayb |
| li allâhi | : Allah'ındır, Allah'a aittir |
| fe entezirû | : artık bekleyin |
| innî | : muhakkak ben |
| mea-kum | : sizinle beraber |
| min el muntezirîne | : bekleyenlerdenim |

