



| summe | : sonra |
| beas-nâ | : biz gönderdik |
| min ba'di-hi | : ondan sonra |
| rusulen | : resûller |
| ilâ kavmi-him | : onların kavmine |
| fe câû-hum bi \n(câe) \n(câe bi) | : o zaman onlara getirdiler \n: (geldi) \n: (getirdi) |
| el beyyinâti | : beyyineler, belgeler |
| fe mâ kânû li yu'minû | : ama inanmadılar, mü'min olmadılar |
| bi mâ kezzebû | : yalanladıklarından dolayı |
| bihi | : onu |
| min kablu | : önceden |
| kezâlike | : işte böyle |
| natbeu | : mühürleriz |
| alâ kulûbi | : kalplerin üzerini |
| el mugtedîne | : haddi aşanlar |

