



| ve kezâlike | : ve işte böyle, böylece |
| enzelnâ-hu | : onu biz indirdik |
| hukmen | : bir hüküm olarak |
| arabiyyen | : Arapça |
| ve le initteba'te (in itteba'te) | : ve elbette tâbî olursan |
| ehvâe-hum | : onların hevalarına (heveslerine) |
| ba'de | : sonra |
| mâ câe-ke | : sana gelen şey |
| min el ilmi | : ilimden |
| mâ leke | : senin yoktur |
| min allâhi | : Allah'tan |
| min veliyyin | : bir velî, dost |
| ve lâ vâkın | : ve bir koruyucu yoktur |

