



| kul | : de, söyle |
| li ibâdiye | : kullarıma |
| ellezîne âmenû | : Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar |
| yukîmu es salâte | : namazı ikame ederler |
| ve yunfikû | : ve infâk ederler |
| mimmâ (min mâ) | : şeyden |
| razaknâ-hum | : onları rızıklandırdık |
| sirren | : gizli |
| ve alâniyeten | : ve açık olarak |
| min kabli | : önceden |
| en ye'tiye | : gelmesi |
| yevmun | : o gün |
| lâ bey'un | : alışveriş olmayan |
| fîhi | : orada, onda |
| ve lâ | : ve yoktur |
| hilâlun | : dostluk, arkadaşlık |

