



| ve ellezîne hâcerû | : ve hicret edenler |
| fîllâhi (fî allâhi) | : Allah yolunda |
| min ba'di mâ | : şeyden sonra |
| zulimû | : zulmedildiler, zulme maruz kaldılar |
| li nubevvienne-hum | : onlara mutlaka hazırlamamız, ağırlamamız, yerleştirmemiz için |
| fî ed dunyâ | : dünya hayatında vardır |
| haseneten | : hasene, güzellik, iyilik, pozitif dereceler |
| ve le ecru el âhıreti | : ve elbette ahiret mükâfatı |
| ekberu | : daha büyüktür |
| lev | : eğer, şâyet |
| kânû | : oldular |
| ya'lemûne | : biliyorlar |

