



| vallâhu (ve allâhu) | : ve Allah |
| faddale | : üstün kıldı |
| ba'da-kum | : sizin bir kısmınız |
| alâ ba'dın | : bir kısmı üzerine |
| fî er rızkı | : rızıkta, rızık konusunda |
| femellezîne (fe mâ ellezîne) | : o kimseler değiller |
| fuddılû | : üstün kılındılar |
| bi râddî | : verme (iade etme) hususunda |
| rızkı-him | : onların rızıklarını |
| alâ mâ meleket eymâne-hum \n(meleke) | : onların ellerinin altında olanlara \n: (sahip oldu) |
| eymâne-hum | : onların elleri |
| fe hum | : oysa, halbuki onlar |
| fî-hi | : onda, o konuda (bu konuda) |
| sevâun | : eşittir, birdir |
| e fe bi ni'meti allâhi | : artık, Allah'ın ni'metini mi |
| yechadûne | : bilerek inkâr ediyorlar |

