



| kulid'ullâhe (kul ud'u allâhe) | : de ki Allah (diye) çağır |
| evid'u (ev ud'û) | : veya çağır |
| er rahmâne | : rahmân |
| eyye | : hangisi |
| mâ ted'û | : çağırdığınız şey (isim) |
| fe | : böylece, hepsi |
| lehu | : onun |
| el esmâu el husnâ | : esmaül hüsna, en güzel isimler |
| ve lâ techer | : ve çok yükseltme, çok belli etme |
| bi salâtike | : namazında |
| ve lâ tuhâfit | : ve gizleme |
| bi-hâ | : onu |
| vebtegı (ve ibtegi) | : ve ibtiga et, iste |
| beyne | : arasında |
| zâlike | : bu |
| sebîlen | : bir sebîl, bir yol |

