



| ve lâ tec'al | : ve kılma, yapma |
| yedeke maglûleten | : elini bağlamış |
| ilâ unukı-ke | : boynuna |
| ve lâ tebsut-hâ | : ve tutma, onu fazla harcama |
| kulle el bastı | : büsbütün açma, hepsini açma, açıp savurma |
| fe | : böylece, sonra, o zaman |
| tak'ude | : kalırsın |
| melûmen | : kınanmış |
| mahsûren | : malı tükenmiş |

