



| ve in | : ve eğer |
| kâdû | : neredeyse, az kalsın |
| le yestefizzûne-ke | : seni tedirgin ediyorlar |
| min el ardı | : arzdan, yurttan, dünyadan |
| li yuhricû-ke | : seni çıkarmak için |
| min-hâ | : oradan |
| ve izen | : ve o taktirde, artık, bundan sonra |
| lâ yelbesûne | : (orada) kalmazlar, kalamazlar |
| hilâfe-ke | : senden sonra, senin arkandan |
| illâ | : ancak, sadece |
| kalîlen | : az |

