

								
						
								
						
| kilte | : her iki, her ikisi | 
| el cenneteyni | : iki bahçe | 
| âtet | : verdi | 
| ukule-hâ | : meyvelerini | 
| ve lem tazlim | : ve eksik bırakmadı | 
| min-hu | : ondan | 
| şey'en | : bir şeyi | 
| ve feccernâ | : ve fışkırttık, çıkardık, akıttık | 
| hılâle-humâ | : ikisinin arasından | 
| neheren | : bir nehir | 
								
						
