



| ve uhîta | : ve ihata edildi (kuşatılıp, mahvedildi) |
| bi semeri-hi | : onun ürünleri |
| fe asbeha | : böylece oldu |
| yukallibu | : çevirir, ovuşturur |
| keffey-hi | : avuçlarını (ellerini) |
| alâ | : üzerine, ...e |
| mâ enfeka | : harcadığı, sarfettiği şeyler (emek, para) |
| fî-hâ | : orada |
| ve hiye | : ve o |
| hâviyetun alâ | : üzerine yıkılmış, çökmüş halde |
| urûşi-hâ | : onun çardakları |
| ve yekûlu | : ve diyor |
| yâ leyte-ni | : keşke ben |
| lem uşrik | : şirk koşmam |
| bi rabbî | : Rabbime |
| ehaden | : bir kimse, bir şey |

