



| ve iz | : ve olmuştu |
| kulnâ | : biz dedik |
| li el melâiketi | : meleklere |
| uscudû | : secde edin |
| li âdeme | : Âdem'e |
| fe secedû | : hemen secde ettiler |
| illâ iblîse | : iblis dışında, iblis hariç |
| kâne | : oldu, idi |
| min el cinni | : cinlerden |
| fe feseka | : böylece fıska düştü, itaat etmedi, isyan etti |
| an emri | : emrinden |
| rabbi-hî | : onun Rabbi |
| e fe tettehızûne-hu | : hâlâ onu ediniyor musunuz |
| ve zurriyyete-hû | : ve onun zürriyetini, neslini |
| evliyâe | : dostlar |
| min dû-nî | : benden başka |
| ve hum | : ve onlar |
| lekum | : size, sizin için |
| aduvvun | : düşmandır |
| bi'se | : ne kötü |
| liz zâlimîne (li ez zâlimîne) | : zalimler için |
| bedelen | : bedel, karşılık |

