



| ve mâ menea | : ve men eden şey |
| en nâse | : insanlar |
| en yu'minû | : mü'min olmak |
| iz câe-hum | : onlara geldiği zaman |
| el hudâ | : hidayet |
| ve yestagfirû | : ve mağfiret isterler, dilerler |
| rabbe-hum | : onların Rab'leri |
| illâ | : den başka, sadece |
| en te'tiye-hum | : onlara gelmesi |
| sunnetu el evvelîne | : evvelkilerin sünneti |
| ev | : veya |
| ye'tiye-hum | : onlara gelir |
| el azâbu | : azap |
| kubulen | : karşı karşıya kalarak |

