



| kâle | : dedi |
| in seeltu-ke | : eğer sana sorarsam |
| an şey'in | : bir şey |
| ba'de-hâ | : ondan sonra |
| fe | : öyleyse, o zaman, artık |
| lâ tusâhıb-nî, | : benimle arkadaşlık etme |
| kad | : olmuştu |
| belagte | : sen ulaştın |
| min ledun-nî | : benim yanımdan, benim tarafımdan |
| uzren | : özür, kabul edilebilir sebep |

