



| mâ kâne | : olmadı, olmaz |
| lillâhi (li allâhi) | : Allah için |
| en yettehıze | : (onun) edinmesi |
| min veledin | : veled, bir erkek çocuk |
| subhâne-hu | : o sübhandır, herşeyden münezzehtir |
| izâ | : olduğu zaman |
| kadâ | : olmasına hükmetti, karar verdi |
| emren | : bir emir, bir iş |
| fe innemâ | : o taktirde sadece |
| yekûlu | : der, söyler |
| lehu | : ona |
| kun | : ol |
| fe | : böylece, o zaman, hemen |
| yekûnu | : o olur |

