



| yâ ebeti | : ey babacığım |
| in-nî | : muhakkak ki ben |
| kad | : oldu |
| câe-nî | : bana geldi |
| min el ilmi | : (ilimden) bir ilim |
| mâ lem ye'ti-ke | : sana gelmeyen |
| fettebi'nî (fe ittebi'-nî) | : bundan sonra, öyleyse bana tâbî ol |
| ehdi-ke | : seni hidayet edeyim (ulaştırayım) |
| sırâtan | : sırat, yol |
| seviyyen | : seviyeli, düzgün, doğru (Allah'a ulaştıran) |

