



| ve men | : ve bir kimse, kişi |
| azlemu | : daha zalim |
| mimmen (min men) | : ondan |
| menea | : men etti, engelledi |
| mesâcide | : mescidler |
| allâhi | : Allah |
| en yuzkere | : zikredilmek |
| fî hâ | : orada |
| ismu-hu | : onun ismi |
| ve seâ | : ve gayret etti, çalıştı |
| fî harâbi-hâ | : onun harap olması için |
| ulâike | : işte onlar |
| mâ kâne | : olmadı |
| lehum | : onlar için |
| en yedhulû-hâ | : oraya girmeleri |
| illâ | : ancak, hariç, den başka |
| hâifîne | : korkanlar, korku içinde olanlar |
| lehum | : onlar için vardır |
| fî eddunyâ | : dünyada |
| hızyun | : rezillik |
| ve lehum | : ve onlar için vardır |
| fî el âhireti | : ahirette |
| azâbun | : azap |
| azîmun | : azîm, büyük |

