



| tilke | : işte o (onlar) |
| ummetun | : bir ümmet, bir toplum |
| kad | : oldu |
| halet | : gelip geçti |
| lehâ mâ kesebet | : onun kazandığı şeyler |
| ve lekum | : ve sizin |
| mâ kesebtum | : kazandığınız şeyler |
| ve lâ tus'elûne | : ve size sual olunmaz, sorulmaz |
| ammâ (an mâ) | : şeylerden |
| kânû | : onlar oldular |
| ya'melûne | : yapıyorlar |

