



| uhılle | : helâl kılındı |
| lekum | : sizin için, size |
| leylete | : gece |
| es sıyâmi | : oruç |
| er refesu | : (cinsel arzu ile ) yaklaşmak |
| ilâ nisâi-kum | : kadınlarınıza |
| hunne | : onlar |
| libâsun | : elbise |
| lekum | : sizin için |
| ve entum | : ve siz |
| libâsun | : elbise |
| lehunne | : onlar için |
| alîme | : bildi |
| allâhu | : Allah |
| enne-kum | : sizin ..... olduğunuz |
| kuntum | : oldunuz, idiniz |
| tahtânûne | : ihanet ediyorsunuz |
| enfuse-kum | : sizin nefsleriniz, kendiniz |
| fe | : o zaman, bunun üzerine |
| tâbe aley-kum | : sizin tövbelerinizi kabul etti |
| afâ | : affetti |
| an-kum | : sizden, sizi |
| fe | : artık, bundan sonra |
| elâne | : şimdi |
| bâşirû-hunne | : onlara yaklaşın, onlarla mübaşeret edin |
| ve ibtegû | : ve isteyin |
| mâ ketebe | : takdir ettiği, yazdığı, farz kıldığı şeyi |
| allâhu | : Allah |
| lekum | : sizin için, size |
| ve kulû | : ve yeyin |
| ve işrabû | : ve için |
| hattâ | : oluncaya kadar |
| yetebeyyene | : açığa çıkar, belli olur |
| lekum | : sizin için, size |
| el haytu | : iplik |
| ebyadu | : beyaz |
| min el haytı | : iplikten |
| el esvedi | : siyah |
| min el fecri | : fecr (seher) vaktinde |
| summe | : sonra |
| etimmu | : tamamlayın |
| es sıyâme | : oruç |
| ilâ el leyli | : geceye kadar |
| ve lâ tubâşirû-hunne | : ve onlarla mübaşeret etmeyin, onlara |
| ve entum | : ve siz |
| âkifûne | : itikâfta olanlar (çok ibadet etmek için) |
| fî el mesâcidi | : mescidlerde, mecsidlerin içinde |
| tilke | : bu |
| hudûdu | : hudut, hadler, sınırlar (yasaklar) |
| allâhi | : Allah |
| fe | : o zaman, artık |
| lâ takrabû-hâ | : ona yaklaşmayın |
| kezâlike | : işte böyle |
| yubeyyinu | : beyan ediyor, açıklıyor |
| allâhu | : Allah |
| âyâti-hî | : kendi âyetleri |
| li en nâsi | : insanlar için, insanlara |
| lealle-hum | : umulur ki böylece onlar |
| yettekûne | : takva sahibi olurlar |

