



| yâ eyyuhâ | : ey |
| ellezîne | : o kimseler, onlar |
| âmenû | : âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler, îmân ettiler |
| udhulû | : girin |
| fi es silmi | : silm'e, teslime (ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah'a teslim etmeye |
| kâffeten | : topluca, hepiniz |
| ve lâ tettebiû | : ve tâbî olmayın, uymayın |
| hutuvâti | : adımlar, ayak izleri |
| eş şeytâni | : şeytan |
| inne-hu | : muhakkak ki o, çünkü o |
| lekum | : sizin için, size |
| aduvvun | : düşman |
| mubînun | : apaçık |

