



| nisâu-kum | : sizin kadınlarınız |
| harsun | : tarla |
| lekum | : sizin için, sizin |
| fe | : o zaman, artık, o halde |
| e'tû | : gelin, yaklaşın |
| harse-kum | : sizin tarlanız |
| ennâ | : nasıl |
| şi'tum | : dilediniz |
| ve kaddimû | : ve takdim edin |
| li enfusi-kum | : nefsleriniz için, kendiniz için |
| vettekû (ve ittekû) | : ve takva sahibi olun |
| allâhe | : Allah |
| va'lemû (ve ı'lemû) | : ve bilin |
| enne-kum | : sizin ..... olduğunu |
| mulâkû-hu | : ona mülâki olma, ruhunu ona ölmeden önce ulaştırma |
| ve beşşir(i) | : ve müjdele |
| el mu'minîne | : mü'minler |

