



| li el fukarâi | : fakirler için, fakirlere ait, fakirlerin |
| ellezîne | : onlar |
| uhsirû | : hasrettiler, adadılar |
| fî sebîlillâhi (sebîli allâhi) | : Allah'ın yolunda |
| lâ yestatîûne | : istidatları olmaz, güçleri yetmez |
| darben | : dolaşarak |
| fî el ardı | : yeryüzünde |
| yahsebu-hum(u) | : onları sanır, onları zanneder 9 - el câhilu |
| agniyâe | : zengin |
| min et teaffufi | : iffetlerinden |
| ta'rifu-hum | : onlar tanırsın |
| bi sîmâ-hum | : onların yüzleri ile, yüzlerinden |
| lâ yes'elûne | : istemezler |
| en nâse | : insanlar |
| ilhâfen | : rahatsız ederek, zorla, ısrarla |
| ve mâ tunfikû | : ve ne infâk ederseniz, ne verirseniz |
| min hayrin | : hayırdan, hayır olarak |
| fe | : o taktirde |
| inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
| bi-hi alîmun | : onu en iyi bilen |

