



| kâle | : dedi |
| bel | : hayır |
| elkû | : atın, bırakın |
| fe | : öyleyse, artık |
| izâ | : olduğu zaman |
| hıbâlu-hum | : onların ipleri |
| ve ısıyyu-hum | : ve onların asaları |
| yuhayyelu | : öyle görünüyor (hayal olarak görünüyor) |
| ileyhi | : ona |
| min sıhri-him | : onların sihirlerinden (dolayı) |
| enne-hâ | : onun olduğu |
| tes'â | : koşuyor, hızla hareket ediyor |

