



| vakterabe (ve ıkterabe) | : ve yaklaştı |
| el va'du | : vaad |
| el hakku | : hak (olan) |
| fe | : o zaman |
| izâ | : olduğu zaman |
| hiye | : o |
| şâhısatun | : göz kırpamaz, gözleri açık kalır, gözleri büyür |
| ebsâru | : gözler |
| ellezîne keferû | : inkâr edenler, kâfir olanlar |
| yâ veyle-nâ | : bize yazıklar olsun |
| kad | : olmuştu |
| kun-nâ | : biz olduk |
| fî gafletin | : gaflet içinde |
| min hâzâ | : bundan |
| bel | : hayır, öyle değil, meğer |
| kun-nâ | : biz olduk |
| zâlimîne | : zalimler |

