



| fî | : (içinde) vardır |
| buyûtin | : evler |
| ezinallâhu (ezine allâhu) | : Allah izin verdi |
| en turfea | : yükseltilmesine, yüceltilmesine |
| ve yuzkere | : ve zikredilir |
| fîhesmuhu (fîhâ ismu-hu) | : orada onun ismi |
| yusebbihu | : tesbih eder |
| lehu | : onu |
| fîhâ | : orada, onun içinde |
| bi | : ile, de (dahi) |
| el guduvvi | : sabah |
| ve el âsâli | : ve akşam |

