



| fe kad | : ve böylece oldu, olmuştu |
| kezzebû-kum | : sizi yalanladılar |
| bimâ | : den dolayı |
| tekûlûne | : söylüyorsunuz |
| fe | : artık |
| mâ testetîûne | : gücünüz yetmez, muktedir olamazsınız |
| sarfan | : uzaklaştırmak |
| ve lâ nasran | : ve yardım olmaz |
| ve men | : ve kim |
| yazlım | : zulmeder |
| min-kum | : sizden |
| nuzık-hu | : ona tattırırız |
| azâben | : bir azap |
| kebîren | : büyük |

