



| ellezî | : ki o |
| lehu | : onun |
| mulku | : mülk, idare |
| es semâvâti | : semalar, gökler |
| ve el ardı | : ve yeryüzü |
| ve lem yettehız | : ve edinmedi |
| veleden | : çocuk |
| ve lem yekûn | : ve olmadı |
| lehu | : onun |
| şerîkun | : şerik, ortak |
| fî el mulki | : mülkte |
| ve halaka | : ve yarattı |
| kulle şey'in | : herşey |
| fe | : o zaman, sonra |
| kaddera-hu | : ona takdir etti |
| takdîren | : takdir ederek, kader tayin ederek |

