



| illellezîne (illâ ellezîne) | : onlar, o kimseler hariç |
| âmenû | : âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler |
| ve amilu es sâlihâti | : ve salih amel işleyenler, nefs tezkiyesi yapanlar |
| ve zekerû | : ve zikrettiler |
| allâhe | : Allah |
| kesîran | : çok |
| ventesarû (ve intesarû) | : ve yardım alanlar, yardım edilenler |
| min ba'di | : ondan sonra |
| mâ zulimû | : (kendilerine) zulüm yapıldılar |
| ve se ya'lemu | : ve bilecekler |
| ellezîne | : o kimseler |
| zalemû | : zulmettiler |
| eyye | : hangi |
| munkalebin | : döndürülen yer, dönüş yeri |
| yenkalibûne | : dönecekler |

