



| ve izâ | : ve olduğu zaman |
| vakaa | : vuku buldu |
| el kavlu | : söz |
| aleyhim | : onların üzerine |
| ahracnâ | : çıkardık |
| lehum | : onlar için, onlara |
| dâbbeten | : dabbe |
| min el ardı | : arzdan |
| tukellimu-hum | : onlara söyleyecek (konuşacak) |
| enne | : olduğunu |
| en nâse | : insanlar |
| kânû | : oldular |
| bi âyâti-nâ | : âyetlerimize |
| lâ yûkınûne | : yakîn hasıl etmezler |

