



| ve | : ve |
| kale | : dedi |
| ellezî | : ki o |
| keferû | : inkâr ederler |
| li ellezîne | : o kimselere |
| âmenû | : âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler |
| ittebiû | : tâbî olun |
| sebîle-nâ | : bizim yolumuz |
| velnahmil (ve li nahmil) | : ve biz taşıyalım, biz yüklenelim |
| hatâyâ-kum | : sizin hatalarınız |
| ve mâ hum | : ve onlar değil |
| bi hâmilîne | : yüklenenler |
| min hatâyâ-hum | : onların hatalarından |
| min şey'in | : bir şeyden |
| inne-hum | : muhakkak ki onlar |
| le | : elbette, gerçekten |
| kâzibûne | : yalancılardır |

