



| ve in | : ve eğer |
| tukezzibû | : yalanlıyorsunuz, yalanlarsınız |
| fe | : o zaman, böylece, bundan sonra |
| kad | : olmuştu |
| kezzebe | : tekzip etti, yalanladı |
| umemun | : ümmetler |
| min kabli-kum | : sizden önce |
| ve | : ve |
| mâ aler resûli (alâ er resûli) | : resûlün üzerine değil |
| illel belâgu (illâ el belâgu) | : tebliğden başka |
| el mubînu | : apaçık |

