



| ve mâ ceale-hu allâhu | : ve Allah onu yapmadı |
| illâ buşrâ | : müjde olmasından başka |
| lekum | : sizin için, size |
| ve li tatmeinne | : ve tatmin olması, sukûnet bulması için |
| kulûbu-kum bi-hî | : kalplerinizin onunla |
| ve men nasru (mâ en nasru) | : ve yardım (başka bir şekilde) olmaz |
| illâ min indi allâhi | : ancak Allah'ın katından (olur) |
| el azîzi | : azîz, üstün, izzetli |
| el hakîmi | : hüküm ve hikmet sahibi |

