



| e ve lemmâ | : ve ... olduğu zaman |
| asâbet-kum | : size isabet etti |
| musîbetun | : bir musibet, bela |
| kad asabtum | : isabet etmişti |
| misley-hâ | : onun iki misli, iki katı |
| kultum | : dediniz |
| ennâ hâzâ | : bu nasıl |
| kul | : de, söyle |
| huve | : o |
| min indi enfusi-kum | : sizin kendi nefsinizden |
| inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
| alâ kulli şey'in | : her şeye |
| kadîrun | : kaadirdir, kudret sahibi |

