



| lâ tahsebe-enne | : sakın zannetme |
| ellezîne | : onlar |
| yefrahûne | : ferahlarlar, sevinirler, şımarırlar |
| bi mâ etev | : getirdikleri şey ile |
| ve yuhıbbûne | : ve severler |
| en yuhmedû | : övülmek, methedilmek |
| bi mâ lem yef'alû | : yapmadıkları şey ile |
| fe lâ tahsebe- enne-hum | : bu yüzden, artık sakın sanma ki onlar |
| bi mefâzetin | : kurtulacak yer |
| min el azâbi | : azaptan |
| ve lehum | : ve onlara, onlar için vardır |
| azâbun elîmun | : elîm azap |

