



| fe nâdet-hu el melâiketu | : bunun üzerine, melekler ona nida etti |
| ve huve | : ve o |
| kâimun yusallî | : ayakta namaz kılıyor |
| fî el mihrâbi | : mihrapta |
| enne allâhe | : Allah, ... olduğunu |
| yubeşşiru-ke bi yahyâ | : seni Yahya ile müjdeliyor |
| musaddikan | : tastik edici olan, tastik edici olarak |
| bi kelimetin min allâhi | : bir kelime ile, Allah'tan |
| ve seyyiden | : ve seyyid, peygamber soyundan gelen |
| ve hasûran | : ve son derece nefsine hakim |
| ve nebiyyen | : ve peygamber |
| min es sâlihîne | : salihlerden |

