



| ve kâlet | : ve dedi |
| tâifetun | : tâife, bir grup, topluluk |
| min ehli el kitâbi | : kitap ehlinden, kitap verilenlerden |
| âminû | : îmân edin |
| bi ellezî | : ona ki, ona |
| unzile | : indirildi |
| alâ ellezîne | : onlar |
| âmenû | : îmân ettiler, âmenû oldular |
| veche en nehâri | : gündüz |
| ve ukfurû | : ve inkâr edin |
| âhira-hu | : onun sonunda, akşamleyin |
| lealle-hum | : umulur ki böylece onlar |
| yerciûne | : dönerler |

