



| inne ellezîne | : muhakkak ki onlar |
| keferû | : inkâr ettiler |
| ve mâtû | : ve öldüler |
| ve hum | : ve onlar |
| kuffârun | : kâfir olarak |
| fe len yukbele | : artık asla kabul olunmaz |
| min ehadi-him | : onların birinden, hiç birinden |
| mil'u el ardı | : yeryüzü dolusu |
| zeheben | : altın |
| ve lev iftedâ bi-hî | : ve onu fidye olarak verse |
| ulâike | : işte onlar |
| lehum | : onlar için vardır |
| azâbun elîmun | : elim, acı azap |
| ve mâ lehum | : ve onlar için yoktur |
| min nâsırîne | : (yardımcılardan), yardımcı |

