



| kullu et taâmi | : bütün yiyecekler |
| kâne hillen | : helâl idi |
| li benî isrâîle | : İsrailoğulları için |
| illâ | : ...'den başka |
| mâ harrame | : haram kıldığı şey(ler) |
| isrâîlu | : İsrail |
| alâ nefsi-hî | : kendisine |
| min kabli | : önceden, daha önce |
| en tunezzele | : indirilmesi |
| et tevrâtu | : Tevrat |
| kul | : de, söyle |
| fe'tû | : o halde, öyleyse getirin |
| bi et tevrâti | : Tevrat'ı |
| fe utlû-hâ | : öyleyse, haydi, (...yapın) da okuyun |
| in kuntum | : eğer siz .... iseniz |
| sâdıkîne | : sadık(lar), yeminlerine, sözlerine sadık olanlar, doğru söyleyenler |

