



| summe | : sonra |
| kâne | : oldu |
| âkıbete | : akıbet, sonuç |
| ellezîne | : onlar |
| esâu | : kötülük, fenalık yapanlar |
| es sûâ | : en kötü, çok kötü |
| en kezzebû | : yalanlamak, tekzip etmek |
| bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) | : Allah'ın âyetlerini |
| ve | : ve |
| kânû | : oldular |
| bihâ | : onunla |
| yestehziûne | : alay ediyorlar |

