



| yahsebûne | : zannediyorlar, sanıyorlar |
| el ahzâbe | : birlikler |
| lem yezhebû | : gitmedi |
| ve in | : ve eğer |
| ye'ti | : gelir |
| el ahzâbu | : hizipler, gruplar, birlikler |
| yeveddû | : isterler, arzu ederler, temenni ederler |
| lev | : eğer, keşke, olsa |
| enne-hum | : onların olduğu |
| bâdûne | : bedeviler (çölde yaşayan Araplar) |
| fî el a'râbi | : Araplar'ın arasında |
| yes'elûne | : sorarlar |
| an enbâi-kum | : sizin haberlerinizden (sizin haberlerinizi) |
| ve lev kânû | : ve eğer, şâyet olsalardı |
| fî-kum | : sizin içinizde |
| mâ kâtelû | : savaşmazdı |
| illâ | : hariç |
| kalîlen | : az |

