



| yevme | : gün |
| tukallebu | : bir taraftan bir tarafa çevrilir, çevrilecek |
| vucûhu-hum | : onların yüzleri |
| fî | : içinde |
| en nâri | : ateş |
| yekûlûne | : derler, diyecekler |
| yâ leyte-nâ | : yazıklar olsun bize, keşke biz |
| eta'nâllâhe (eta'nâ allâhe) | : Allah'a itaat ettik |
| ve eta'nâ | : ve itaat ettik |
| er resûlen | : resûl, elçi |

