



| e lem tere | : görmedin mi |
| enne allâhe | : muhakkak Allah |
| enzele | : indirdi |
| min es semâi | : semadan, gökten |
| mâen | : su |
| fe ahrecnâ | : artık çıkardık |
| bi-hi | : onunla |
| semerâtin | : ürünler, meyveler |
| muhtelifen | : muhtelif, çeşitli |
| elvânu-hâ | : onun renkleri |
| ve min el cibâli | : ve dağlardan |
| cudedun | : dağlar arasındaki yol, yol |
| bîdun | : beyazlık, beyaz |
| ve humrun | : ve kırmızılık, kırmızı |
| muhtelifun | : muhtelif, çeşitli |
| elvânu-hâ | : onun renkleri |
| ve garâbîbu | : kapkara, simsiyah, koyu siyah |
| sûdun | : siyah, kara |

